Başkasının, kendinden üstün olan her şeyini kıskanan, yani ondaki üstünlüğün, yalnız kendinde olmasını isteyen insana, kıskanç denir. Bu hâl, insanlığın en kötü huylarından biridir. Kıskanç insan, ömrü boyunca rahatsız insandır. Böyle insanlar, kendinden madden aşağı olan insanı görmez de, kendinden yüksek ve varlıklı insanın her şeyini görür ve onu kıskanır. Kendisinde kıskançlık ve hased duygusu olduğunu görenler yavaş yavaş bu huylarından sıyrılmalıdır. Kıskançlık ve hasetlik huyu kişiyi içten içe ruhsal çöküntüye götürür. Bu huy bir saplantı haline gelerek kişiyi hasta eder.
Kıskançlıktan kurtulanlar rahat ve huzura kavuşur.
Bu iş, zenginlik ve fakirlik işi değildir. Bu iş, kalbin zenginliği ve fakirliği işidir. Nice fakirler vardır ki, bir lokma ekmeği kazandığı zaman, Allah’a şükreder ve zenginlerin hâlleriyle ilgilenmezler. O kişiler kendi dünyaları ile meşgul olurlar.
Lakin, Kıskanç insan, başka bir insanın kendinden iyi giyinmesini, iyi yaşamasını hazmedemez. Yani onun boyunu, posunu, güzelliğini, çalışkanlığını, başarısını kıskanır. Daha kötüsü, onun başına gelen fenalıklara sevinir. İşte bu hâl, kıskançlığın en kötü derecesidir.