Üroloji Uzmanı Karagözoğlu, anne karnındaki bebeğin böbrek sağlığına dikkat çekti
Medical Point Gaziantep Hastanesi Çocuk Ürolojisi Uzmanı Operatör Doktor Akın Karagözoğlu, Anne karnındaki bebekte hidronefrozun tespit edilmesinin önemi ile ilgili bilgi verdi.
Medical Point Gaziantep Hastanesi Çocuk Ürolojisi Uzmanı Operatör Doktor Akın Karagözoğlu, Anne karnındaki bebekte hidronefrozun tespit edilmesinin önemli olduğuna dikkat çekerek, bu anomalilerin bir kısmı tedavi edilmediğinde doğum sonrasında böbrek yetmezliği ile sonuçlanabileceğini belirtti. Böbrekteki genişlemenin derecesi, genişlemenin nedeni ve hamilelik zamanı ile değişebileceğini belirten Op. Dr. Karagözoğlu, ultrasonografi ile fetusun mesane ve böbreğinin en erken hamileliğin 15. Haftasında görülebileceğini ancak böbrekteki şişliğin ise ancak 20 haftadan sonra belirgin olarak gözlemlenebileceğini kaydetti.
Dr. Karagözoğlu, “Hamilelik sırasında, anne karnındaki bebeğin ultrasonografi ile muayenesi yaygın bir uygulamadır. Bu uygulama ile anne karnında iken yaklaşık yüz bebeğin birinde anomali tespit edilir. Antenatal Hidronefroz, çocuk anne karnındayken ultrasonografi ile tanı konulan, böbrek, üreter ya da mesane ve üretradaki genişlemeyi ifade eden terimdir. Bu tür anomalilerin yaklaşık üçte biri genital veya idrar yollarına aittir. İdrar yolları anomalilerinin yarısından fazlası ise böbrekte şişme yani hidronefrozla kendini gösterir” dedi.
Çocuk Ürolojisi Uzmanı Operatör Doktor Akın Karagözoğlu, "Hidronefroz görüldüğünde ayırıcı tanıda ya vezikoüreteral reflü ya da idrar yollarının herhangi bir yerinde darlık olduğu düşünülür. Bu bebekler ultrason ile yakından takip edilmelidir. Ağır olgularda idrar akımı yeterince iyi değilse, anne karnında amnion sıvısı azalır, buna bağlı bebeğin akciğer gelişimi durur. Bu bebeklerde genellikle düşük olarak sonuçlanır. Ancak olguların büyük bir kısmında durum bu kadar ciddi değildir. Hidronefroz varlığında en sık görülen anomaliler şunlardır: Veziko üreteral reflü (VUR), Üreterovezikal darlık (UVD), Üreteropelvik darlık (UPD), Posterior üretral valv (PUV). Bebekte bu anomalilerin hangisinin olduğu genellikle doğum öncesinde kesin olarak anlaşılamaz. Anne karnında hidronefroz tespit edildiğinde genellikle miadında doğum beklenir. Posterior üretral valvli hastaların az bir kısmında anne karnında cerrahi müdahale gerekebilir. Anne karnında tespit edilen fetüs anomalilerinin büyük bir kısmı hidronefrozdur. Bin fetustan iki ile dokuzunda ciddi hidronefroz mevcuttur. Antenatal hidronefrozun takiplerde büyük bir kısmının gerilediği görülmektedir. Böbrekteki şişlik birçok bebekte zamanla kaybolur. Ancak az sayıda bebekte böbrek yetmezliği gelişimini önlemek için doğum sonrasında cerrahi müdahale gerekir. Ciddi hidronefrozlu hastaların yüzde on ile yirmisinde ameliyat gerektiren bir durum vardır. Yukarıdaki hastalıklar içerisinde en sorunlu olan posterior üretral valvdir, doğum sonrasında bu ihtimalin ekarte edilmesi gerekir. Anomalilerin büyük bir kısmında hamilelik sırasında cerrahi girişim gerekmez. Doğumdan sonra bu bebekler öncelikle ultrasonografi ile izlenir ve gereken olgularda diğer tanı araçları kullanılarak anomali tespit edilmeye çalışılır” diye konuştu.