FETÖ'nün vasiyeti ortaya çıktı
Yaklaşık altı ay önce hayatını kaybeden FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'e ait olduğu öne sürülen ve örgüt içindeki dengeleri altüst eden yeni bir vasiyetname gün yüzüne çıktı.
Yaklaşık altı ay önce hayatını kaybeden FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’e ait olduğu öne sürülen ve örgüt içindeki dengeleri altüst eden yeni bir vasiyetname gün yüzüne çıktı. Örgüte muhalif isimlerden firari gazeteci Ahmet Dönmez’in kamuoyuna sunduğu 9 sayfalık belge, FETÖ’nün en üst düzey isimlerini karşı karşıya getirdi.
Cemaatte Fitili Ateşleyen Belge
24 Temmuz 2024’te, Gülen’in hayatının son dönemini geçirdiği evde hazırlandığı belirtilen vasiyetname, noter onaylı ve İngilizce olarak kaleme alınmış. Belgenin yürütücüsü olarak Cevdet Türkyolu atanırken, şahitler arasında Adem Kalaç, Muhammet Çetin ve Hakan Serbest’in imzaları dikkat çekiyor. Belgeye göre Gülen, 200 bin dolarlık mal varlığını Altın Nesil Vakfı ve Herkul internet sitesine bırakıyor. Her iki yapı da ABD'deki FETÖ yönetiminin önemli isimlerinden Mustafa Özcan ve Cevdet Türkyolu’nun kontrolünde bulunuyor.
Vasiyet Gerçek Mi, Kurgu Mu?
Ancak belge, beraberinde büyük tartışmaları da getirdi. Gülen’in doğum tarihi olarak 27 Nisan 1941'in yazılması, örgüt içinde uzun yıllardır Mehdi ilan edilen Gülen’in, Atatürk’ün ölüm yılı olan 1938’de doğduğu iddiasıyla çelişiyor. Bu detay bile, vasiyetnamenin otantikliğine yönelik şüpheleri artırmış durumda.
Dönmez’e göre, bu belge tamamen Cevdet Türkyolu’nun kurgusu. İddiaya göre Türkyolu, örgüt içindeki liderlik savaşında Abdullah Aymaz’a karşı üstünlük sağlamak amacıyla bu “sözde vasiyetnameyi” devreye soktu. Dönmez, vasiyetnamenin Fetullah Gülen’in imzasını taşımadığını, el yazısıyla değil dijital ortamda İngilizce hazırlandığını vurgulayarak, “Bu vasiyetname değil, bir operasyon belgesi” diyor.
Vasiyetnamede Çelişkiler Dikkat Çekiyor
Belgede yer alan bazı maddeler, Gülen’in yıllar boyunca dile getirdiği sözlerle de çelişiyor. Örneğin, vasiyetnamede yaşadığı yerlerin müze yapılmasını isteyen Gülen’in, 2015’te The New Yorker’a verdiği röportajda, “Unutulmak istiyorum, mezarım bilinmesin, kimse cenazeme gelmesin” dediği biliniyor. Bu keskin çelişki, vasiyetnamenin gerçekliği konusunda yeni soru işaretlerini beraberinde getiriyor.
Ayrıca, örgüt içinde yıllarca “muavenet” yani yardımlaşma çağrısı yapan Gülen’in, vasiyetinde cemaate herhangi bir mali kaynak bırakmaması da “tuhaf” olarak yorumlanıyor.
“Cemaatin Tapusu” Kime Geçti?
Ahmet Dönmez, 17 Nisan’da Youtube kanalında yayınladığı videoda, “Cevdet Türkyolu’na yatlar, katlar değil; cemaatin tapusu bırakıldı” ifadeleriyle vasiyetnamenin asıl amacına dikkat çekti. Dönmez’e göre, asıl miras para değil; cemaatin kontrolü. Telif gelirleri, yayın hakları ve dijital ağların denetimiyle birlikte, Gülen’in kurduğu yapının geleceği Türkyolu’na devredilmiş olabilir.
Sessiz Kalanlar da Şüphe Uyandırıyor
Tartışmalar büyürken, örgüt içinde yıllardır vitrin yüzü olan isimlerin sessizliği de dikkat çekiyor. “Sadece manevi mirasını bıraktı” diyerek Gülen’in ardından konuşan eski Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’nın sessiz kalması; damat Ahmet Kurucan’ın ise vasiyetnameden habersiz olduğunu dile getirmesi, krizin ne denli derin olduğunu gözler önüne seriyor.
Kurucan’ın diğer damat Adem Kalaç’a hesap sorduğu belirtilirken, Kalaç 14 Nisan’da yaptığı açıklamada, Gülen’in kitaplarının telif gelirlerini 4 Mart 2024’te Cascade Trust isimli vakfa devrettiğini söyledi. Ancak bu açıklama da şüpheleri dindirmedi.
Cemaatte ‘Yeni Operasyon’ Şüphesi
Örgüte yakın diğer bazı firari isimler, bu vasiyet tartışmasının yeni bir iç operasyonun parçası olduğunu iddia etti. Firari Fuat Baran ve Ayhan Tekineş gibi isimler, “Asıl mesele para değil, güç mücadelesi” diyerek dikkatleri vasiyetin arka planına çekti.
Ahmet Dönmez ise örgüt içinde sahte evrak üretme alışkanlığının yaygın olduğuna dikkat çekerek, “Hulusi Akar’dan geldiği iddia edilen mektupları kim hazırladıysa, bu vasiyeti de aynı yapı organize etti” diyerek uyarıda bulundu.