CHP'li Tutdere'den 'Türkiye'de Çocuk Olmak' raporu: Yoksulluk beşikte başlıyor
TBMM Başkanlık Divanı Üyesi ve CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, Çocuk yoksulluğu, suça sürüklenen çocuklar, çocuk işçiliği ve cinsel istismara maruz kalan çocuklar başta olmak üzere çocuklara ilişkin verileri derleyerek 'Türkiye'de Çocuk Olmak' adlı raporuyla ortaya koydu.
CHP'li Tutdere, 'Avrupa Konseyi tarafından yapılan araştırmaya göre Türkiye, çocuk yoksulluğunda en yüksek oranına sahip üçüncü ülke. Ülkemizde 2 milyon 939 bin çocuk örgün eğitim sisteminin dışında bırakılarak çalışmaya mahkûm edilmiş, çocuk işçi sayısı 720 bin, 616 çocuk çalışırken yaşamını yitirmiş, 7 milyon 378 bin çocuk yoksulluk çekiyor, yoksulluk beşikte başlıyor.' ifadelerini kullandı.
'1 milyon 201 bin çocuğun okulda hiç kaydı bulunmuyor'
Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanan örgün eğitim istatistiklerine göre 1 milyon 738 bin öğrencinin örgün eğitim sisteminin dışına çıktığı ve açık öğretimde okumak zorunda bırakıldığını vurgulayan CHP'li Tutdere, '5 yaş 219 bin, 6-9 yaş arasında 222 bin, 10-13 yaş arasında 236 bin ve 14-17 yaş arasında 524 bin olmak üzere 5-17 yaş okul çağı nüfusundan 1 milyon 201 bin çocuğun okulda hiç kaydı bulunmuyor. Sonuç olarak okul kaydı bulunmayan 1 milyon 201 bin çocuğa, açık öğretimdeki 1 milyon 738 bin öğrenci eklenince 2 milyon 939 bin çocuğumuz örgün eğitim sisteminin dışında kalmış oluyor. Yoksulluk içinde yetişen çocuklar eğitim haklarından mahrum kalıyorlar. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın maruz kaldığı bu acı tablo ülkemizin de çocuklarımızın da geleceğinin karardığını, çocuklarımıza sahip çıkılamadığını gözler önüne sermektedir.' ifadelerini kullandı.
'Rakamlarla çocuk işçiliği çelişkisi ve yaşamını kaybeden yüzlerce çocuk işçi'
Çocuk işçiliğine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan CHP'li Tutdere, 'TÜİK tarafından yayımlanan verilere göre 5-17 yaş grubunda ekonomik faaliyette çalışan çocuk sayısı 720 bin. Bunların 32 bini 4-11, 114 bini 12-14, 574 bini 15-17 yaş grubunda. Yoksulluğa mahkûm edilen, yokluk içinde büyüyen çocukların okul terk etme oranı daha yüksek. Bu durum da çocukların ekonomik nedenlerle erken yaşta çalışmaya mahkûm edildiğini açıkça ortaya koymaktadır. Farklı sektörlerden, iş kollarından, mesleklerden işçilerin ve işçi ailelerinin oluşturduğu ağ örgütlenmesi olan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi raporlarına göre; son on yılda yoksulluk nedeniyle henüz çocuk yaştayken çalışmaya başlayan 300'ü 15 yaşının altında olmak üzere en az 616 çocuk işçi çalışırken yaşamını kaybetti.' dedi.
'Çocuklar kronik açlık nedeniyle gelişemiyor'
Türkiye'de yaşanan çocuk yoksulluğunun çocukların sağlığını da ciddi anlamda etkilediğinin bilimsel verilerle ortaya konduğuna dikkat çeken Milletvekili Tutdere, 'Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı'nın yayımladığı Açlık Haritası verileri Türkiye genelinde 14.8 milyon kişinin yetersiz beslendiğini, Türkiye'de 5 yaş altı çocukların yüzde 1.7'sinin akut yetersiz beslenme, yüzde 6'sının ise kronik yetersiz beslenme yaşadığını ortaya koymaktadır. Rapora göre yetersiz beslenmenin en fazla olduğu il Şırnak. Ayrıca, Sağlık Bakanlığı tarafından Türkiye genelinde yürütülen 'Türkiye'de Okul Çağı Çocuklarında Büyümenin İzlenmesi Projesi' kapsamında yapılan araştırma sonuçları, özellikle Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşayan çocukların kronik açlık nedeniyle gelişemediğini ortaya koymaktadır. Araştırmaya göre kronik açlık nedeniyle Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki çocukların yüzde 3.5'i, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki çocukların ise yüzde 5.4'ü gelişememekte, bundan dolayı da bodur kalmaktadır. Bu sonuçlar yoksulluğun ve yoksulluğa bağlı olarak yetersiz beslenmenin hastalıklarla birebir ilişkili olduğunu, yoksulluğun derinleştikçe ölümle sonuçlandığını göstermektedir. dedi.
'Türkiye'de her üç çocuktan birisi yoksul'
Avrupa Konseyi Sağlık ve Sürdürülebilir Kalkınma Komitesi tarafından yayımlanan rapora değinen Tutdere, 'Rapora göre Türkiye, çocuk yoksulluğu konusunda endişe veren dört ülkeden biri. Çocuk yoksulluğu açısından OECD'ye üye 41 ülke arasında yüzde 22,4 oranıyla en yüksek yoksulluk oranına sahip ikinci ülke konumunda. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının raporuna göre ekonomik yoksunluk nedeniyle korunmaya, yardıma ve bakıma muhtaç olan yani ekonomik nedenlerle ailesinin bakamadığı çocuk sayısı 2002'de 12 bin 75 iken bu sayı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı'nın açıklamalarına göre Ağustos 2022 itibarıyla 146 bine yükselmiştir. TÜİK tarafından yayımlanan son verilere göre ise Türkiye'de 7 milyon 378 bin çocuk yoksulluk çekiyor. Yani Türkiye'deki her üç çocuktan birisi yoksul. Ülkemiz bu oranla 30 Avrupa ülkesi arasında en yüksek çocuk yoksulluğu oranına sahip ikinci ülke konumunda.' ifadelerini kullandı.
'Her gün en az 195 çocuk cinsel istismara maruz kalıyor'
Çocuklara ilişkin çarpıcı verileri paylaşan Tutdere, 'Türkiye'de Çocukların Cinsel İstismarına ilişkin suç sayısı 44 bin 880, Reşit Olmayanla Cinsel İlişkiye ilişkin suç sayısı 26 bin 324, Çocuğa karşı işlenen cinsel suç sayısı toplam 71.124. Yani 2021'de her gün en az 195 çocuk cinsel istismara, cinsel saldırılara maruz kaldı. Bu acı istatistiklerin yanı sıra 2020 yılında 209 bin 689 olan Suça Sürüklenen Çocuk sayısı 2021 yılında 228 bin 895'e yükselmiştir. 2014 yılından itibaren düşme eğilimi gösteren Suça Sürüklenen Çocuk sayısı 2021 yılı itibarıyla ne yazık ki yeniden yükselişe geçmiştir. Ceza infaz kurumuna hükümlü statüsünde giriş kaydı olanlardan ceza infaz kurumuna girdiği andaki yaşa göre çocuk olanların sayısı 1.283 olurken, suç işlediği andaki yaşı çocuk olanların sayısı 10 bin 234. Yoksulluğun, yokluğun, açlık ve sefaletin doğal bir sonucu olarak ne yazık ki bu acı tablo ortaya çıkıyor.' şeklinde açıklamalarda bulundu.
TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Tutdere ayrıca, 'Kötü ekonomi yönetiminin bir sonucu olarak -Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu'nun araştırmasına göre- açlık sınırının 9 bin 59 liraya, yoksulluk sınırının 26 bin liraya dayandığı ülkemizde çocukların bu içler acısı hali maalesef kaçınılmaz bir durum haline gelmiştir. AK Parti iktidarının vatandaşlarımıza dayattığı yokluk ve yoksulluk düzeni, vatandaşlarımızı enflasyon karşısında ezilmeye mahkûm ediyor.' şeklinde konuştu.