Başkan Demir: 'Kamu görevlilerinin ve emeklilerinin durumunun da gözden kaçırılmamalı'
Memur Sen Adıyaman İl Temsilciliği olağan başkanlar kurulu toplantısı Memur-Sen İl Temsilciliği binasında gerçekleştirildi.
Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı 11 hizmet kolu sendikalarının şube başkanları ve temsilcilerinin katılımı ile Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen İl Başkanı Mehmet Demir başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda kamu çalışanlarının gündemindeki konular hakkındaki sendikal çalışmalar değerlendirildi.
Toplantıda; Memur-Sen İl Temsilcisi Mehmet Demir kamu işvereni Haziran ayı enflasyon rakamıyla birlikte belli olan, Temmuz'da kamu görevlileri ve emeklilerine %19,31 oranında maaş/ücret artışı yapılacak olmasının yetersizliğine dikkat çekti.
Enflasyonla mücadelenin kararlılıkla devam etmesine destek verdiklerini ancak kamu görevlilerinin ve emeklilerinin durumunun da gözden kaçırılmaması noktasında ısrarcı olduklarını ve Toplu Sözleşme İkramiyelerinin geriye dönük alacaklar da dahil olmak üzere iade edilmesi gerektiğini dile getiren Demir; 'CHP-AYM tarafından iptal edilen Toplu Sözleşme İkramiyesi, 7. Dönem Toplu Sözleşmede kamu görevlilerinin bütçesine ayrılmak üzere Bütçe Kanununa eklenmişti. İptal edilen düzenleme çalışanların bütçesine zarar vermiştir. Cumhurbaşkanımızın bu durumun yeniden düzeltileceğine ilişkin sözü bulunmaktadır. Kamu çalışanlarının bu kaybını telafi edecek düzenlemenin 15 Temmuz maaş/ücret artışlarına yetiştirilmesi gerekmektedir' şeklinde konuşan Demir, 1.Dereceye düşen tüm kamu çalışanlarına 3600 Ek Gösterge düzenlemesinin kamu görevlisi ve emeklileri için oldukça önemli olduğunu belirterek, beklentilerin ve vaatlerin Meclis kapanmadan karşılanması ve mağduriyetlerin giderilmesi gerektiğini ifade etti.
Kamu görevlisi emeklilerine yansıtılmayan seyyanen zammın 14.390 TL seviyelerine yükseldiğini ve mağduriyetin giderek büyüdüğünü ifade eden Demir, Ocak ayında İşçi-Bağ-Kur emeklilerinin aylıklarının artırılarak kamu görevlisi emeklileri ile eşitlendiğini belirterek 'Şimdi de kamu görevlisi emeklilerimizin %6,34 olan ilave ödemesini %12'ye yükselterek İşçi-Bağ-Kur emeklileriyle eşitlememiz gerekiyor' dedi.
Mehmet Demir sözlerini şöyle sürdürdü:
' %25 Kira sınırının kaldırılması, doğalgaz desteğinin sona ermesi ve Haziran ayı enflasyonuna yansımayan ama giderleri büyük oranda artıran %38 elektrik zammı kamu görevlilerimizin cebine olumsuz yansımıştır. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararı kamu görevlilerine kayıp yaşatmıştır ve iyileştirme yapılması tedirginlikleri ve riskleri azaltacaktır.
Toplu sözleşme hükümlerimize müdahale niteliğinde olan ve Tasarruf Tedbirleri kapsamında yer alan Servis Hizmeti; daha iptal edilmeden hem kamu görevlilerini hem de kamu kurum ve kuruluşlarını tedirgin etmiştir. Servis Hizmeti sözleşmelerinin yenilenmemesi ya da geciktirilmesi tek bir kurumda dahi büyük kargaşalara neden olduğu görülmeli, bu kargaşanın bütün kurumlarda yaşanarak test edilmesi yanlışından dönülmelidir. Koruyucu Giyim, Fazla Çalışma Ücreti ve diğer Toplu Sözleşme hükümlerimizim Anayasa, Uluslararası Sözleşmeler ve 4688 sayılı Kanunla koruma altına alınan kazanımlarımızın Tasarruf-Tedbir-Önlemlerle engellenmesi sosyal maliyete neden olmaktadır. Kamu çalışanlarının istihdamındaki mülakat uygulaması, adaylar arasında eşit, adil ve hakkaniyete uygun bir sonuç vermemekte, sürekli mağdur üretmektedir. Bu nedenle, kamu çalışanlarının istihdamı ile ilgili karar verme süreçlerinde mülakat yöntemi kaldırılmalıdır. Mülakat sınavının mevcudiyetinin başlı başına bir sorun olmakla birlikte memur adayları ve kamuoyu tarafından mülakatın doğrudan doğruya bir adaletsizliğe neden olduğu düşünülmekte ve mülakat yolu ile mesleki temsil yeterliliğinin ölçülebileceğine şüpheyle bakılmaktadır. Tüm bu şüpheleri ortadan kaldıracak ve güveni arttıracak adımlar atılmalı, kamu çalışanı istihdamında mülakat uygulamasına son verilmelidir. Mühendislik Meslek Kanunu çıkarılmalı ve mühendis, mimar, teknik personel ile idari personelin tetecrübe, bilgi, birikim ve beceri kriterlerinin gelişmesine bağlı olarak; kariyer basamakları ve mali haklarında artış sağlayacak bir düzenlemenin getirilmesi gerekmektedir. Güçlü ve Büyük Türkiye hedefine doğru hızla ilerlerken; kamu kurum ve kuruluşlarında teknik personel istihdamının artırılması gerektiği de unutulmamalıdır. Özellikle dezavantajlı bölgelerde hizmet veren kamu çalışanlarının konut ihtiyacı ve sosyalleşme ihtiyaçlarını karşılayan lojman, sosyal tesis ve kampların arttırılarak yaygınlaştırılması gerekmektedir. Bunların özelleştirilmesi girişimi mağduriyetlere sebep olacaktır. Yapılan son iyileştirmelerden kamu personeli rejiminden kaynaklı olarak ne yazık ki kamuda şef ve şube müdürü kadrosunda bulunan arkadaşlarımız mağdur olmuştur. Özellikle şef kadrosunda bulunan çalışanlarımızın maaşlarında emsallerine göre maaşlarında ciddi kayıplar yaşanmaktadır. Kamu personel Rejimi ile ilgili mağduriyetleri önleyecek uygulamalar bir an önce hayata geçirilmeli bu arkadaşlarımızın mağduriyetleri giderilmelidir.'